Elektrik Abonelerine icra Tuzağı
Haber
20 Şubat 2016 - Cumartesi 12:28 Bu haber 3218 kez okundu
 
Elektrik Abonelerine icra Tuzağı
- Haberi
Elektrik Abonelerine icra Tuzağı

Enerjimagazin-Enerji Tüketicileri Derneği Genel Başkanı Bülent Çebin, elektrik abonelerine kurulan icra tuzağını kaleme aldı. Çebin’in makalesi şu şekilde: Son dönemde bazı görevli tedarik şirketlerinin tüketicinin bilgisizliğinden ve bunu fırsata dönüştürüp para kazanmaya çalışan hukuk bürolarını sıklıkla görmeye başladık. Elektrik abonesine bildirim yaparak ya da yapmayarak aboneyi direkt olarak icraya vererek borçlu olduğu tutarı üç dört kata çıkartan elektrik şirketlerini kınıyoruz. icra işlemlerini takip eden avukatlık bürolarının tavırları oldukça rahatsız edici, başvurdukları yöntemleri görünce insanın ağzı açık kalıyor. insanların para kazanmak adına bu yöntemlere başvurmalarını anlamakta zorlanıyorum. Eskiden helal süt ya da haram girmeyen ev kavramlarına ne oldu çok merak ediyorum. Evden çıkmadan defalarca öğütlenen “evladım sadece doğru olanın peşinden git” nasihatlerini veren ebeveynler şimdi nereye gitti? Ne yazık ki toplum olarak, elindeki imkânları kendi için fırsata dönüştürmeyen yöneticilere artık akılsız muamelesi yapılan bir hale gelmişiz. Konuya geri dönecek olursak, icra işlemleri icra iflas Kanunu’na göre yapılmaktadır. Bu kanunun çok enteresan bir yanı var. Ben hukukçu değilim ama kendi mantığımla düşündüğümde bana çok saçma gelen bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Nedenini anlatayım. icra takibinde herhangi bir fatura, belge vesaireye ihtiyacınız yoktur. icra yapılması için gerekli olan resmi bir belge yoktur. Beyanınız yeterlidir. Çıkartılan icra takibine yanlışlıkla itiraz etmez ve yedi günlük itiraz süresini geçirirseniz icra takibi kesinleşir ve bir gün ansızın evinize bir polis, bir icra memuru bir de sinir bozucu bir kâtip gelebilir. Yakın zamanda bu konuya dikkat çekmek için Sayın Cumhurbaşkanımıza aynı işlem yapıldı. Tabii ki bir şey olmadı. Gelen icra bildirimine yedi gün içinde itiraz ederseniz eğer icra takibi durur. Bu durumda alacaklı taraf bir yıllık süre içinde itirazın iptali yoluna başvurmalı ve borcun dayanağını ispatlamalıdır. Yani sırf birisini zor duruma düşürmek için bile böyle bir yola başvurabilirsiniz. Bunu alışkanlık haline getirip haksız kazanç sağlayan avukatlar var.  Bu kanıya nereden vardığımı soracaksınız. Gelen şikâyetlerden bu yorumu yapıyorum. GSM şirketleri, bankalar ve son günlerde elektrik şirketleri sıklıkla bu yöntemi kullanmaya başladılar. Birebir şahit olduğum bazı olaylar var. Örnekleyerek size aktarmak isterim ki durumun ne kadar vahim olduğunu daha iyi anlayabilin. Aynı isim ve soyada sahip bir vatandaş ancak TC Kimlik no’ları farklı; ancak borçlu yerine durumdan habersiz olan diğerini bulup arabasını haciz ediyorlar. Şikâyetin bize yansıması üzerine TEDAŞ Genel Müdürü Sayın Mükremin Çepni’yi aramak zorunda kalıyorum. Ne yazık ki tek başımıza bunu çözemedik. Bir başka olayda bir gazetecinin başına geliyor. On iki yıl önce oturduğu ancak çıkarken kapatmadığı aboneliği yerine taşınan kişi kaçak kullanıyor. On iki yıl boyunca bu tespit yapılamıyor ve bir gün ansızın geliveriyorlar. Ancak elektriği kullanana değil abonenin sahibine.. Burada abonenin de suçu var tatbikî de. Ancak kaçak elektrik kullanandan bu borcu tahsil etmek yerine diğerini buluyorlar. Belki de ikisinden de aynı ücreti tahsil ediyorlar kim bilir? Bu kadar rezilliği yapan onu da yapar. Konuyu yine ben çözemiyorum. Diyeceksiniz ki “Sen nasıl tüketici derneğisin?” Bazı şirketler bizimle işbirliği yaparken bazıları bizi görmezden geliyor. Kendileri vatandaşlara yardımcı olabiliyormuş. Çok sayıda aboneleri olduğu için buna vakit ayıramıyorlarmış. “Buna” dediği de mağdur olan vatandaşlarımız. Bu zihniyetteki bir elektrik şirketinin yöneticisi ile nasıl sorun çözebilirsiniz ki? Gazeteci Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın basın danışmanını arıyor. Borcun sadece faizini silip icra işlemini durduruyorlar. Ancak kaçak bedeli tahsil ediliyor. Yönetmeliğe göre 1 yıldan fazla geriye tahsilat yapılamaz. “Nasıl yapılıyor?” derseniz bende bilmiyorum. Haksızlık yapanın yanına kar kalıyorsa vatandaşımızın devlete olan güveni sarsılacaktır. Bu haksızlıklara göz yumanlar bunların vebalini nasıl ödeyecektir? Elektrik şirketlerinin hukuku görmezden geldiği ve EPDK’nın da buna müsaade ettiği sürece masum vatandaşlarımız mağdur olmaya devam edecektir. Geçenlerde dolandırıcılık tekniği olarak adi takip yollama haberlerini beki medyadan okudunuz.  Bir şebeke; bilgilerini edindiği kişilere sürekli küçük meblağlı adi takipler yolluyor; itiraz etmeyenleri borçlu kılıyor ve onlardan borcun tahsilini istiyordu. Bu şekilde oldukça yüksek meblağlarda haksız kazanç elde ettikleri görülmüştü. Çünkü belirttiğimiz gibi çoğu insanımız bilgisizlikten ya da umursamazlıktan borçlu hale geliyor ve aslında olmayan bir borç kendilerine ödetiliyordu. Elektrik şirketine borcu olan yükümlülüklerini yerine getirerek borcunu ödeyecek. Biz de aynı görüşteyiz. Ancak borç tahsilatı yapacağız diye her yöntemi mubah gören şirketlere itirazımız olacak. Herkes işini düzgün yapacak. Bu icra işlemlerinde çok sayıda hata ile karşılaşıyoruz. Danışmanlığını yaptığım kurumsal bir firmanın altı adet icrasını iptal ettirdim. Hepsi de hatalıydı. Benim asıl düşündüğüm sıradan vatandaşlar. Acaba onlar neler yapıyor? Daha haklarını aramayı bile bilmiyorlar. Bazılarımızın tanıdıkları bazılarımızın avukatları var ve bir şekilde işleri çözebiliyorlar. Peki ya diğerleri? Onlarda bu ülkenin evlatları değil mi? Asıl yardıma ihtiyacı olanlar onlar değil mi? Peki; Bilinmeyen Nedir? Tüketici Kanununa göre belli meblağlar altındaki bedeller için tüketici hakem heyetlerine başvurmaları zorunludur. Ancak burada bilinmeyen ise bu başvuruyu sadece tüketiciler yapmaz. Haliyle tüketici sıfatına sahip bir kişiye karşı bir hizmet sağlayıcı, bir üretici ya da satıcı da ilk önce başvurusunu tüketici hakem heyetine yapmak zorundadır. Yargıtay da bunu kararlarında defaten belirtmektedir. Örneğin bir kararında “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70/2’ nci maddesinde, il ve ilçe tüketici hakem heyetlerinin verdiği kararların tarafları bağlayacağı ve icra ve iflas Kanunu'nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlere göre yerine getirileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, verdiği karar ilamlı icra yoluyla takibi mümkün olan Tüketici Hakem Heyetine müracaat etmeden ilamsız icra takibi yapmakta tüketicinin hukuki YARARI YOKTUR. Bu durumda tüketici hakem heyetine müracaat edilip uyuşmazlıkla ilgili olarak bir karar almadan icra takibi yapılamayacağı gibi, tüketici mahkemesinde de dava açılamaz.” ( Yargıtay 13. Daire, 2015/10571 E. 2015/8738 K. ) Aktardığımız durumlar açık olmakla beraber nedense elektrik şirketleri bu sömürüye ortak olmaktadır. 500 TL’lik borç icra takibine konulduğunda buna başvurucu harcı, peşin harç, suret harcı, vekâlet ücreti gibi ücretler eklenmektedir. Haliyle 500 TL’lik bir takibe tüketici yaklaşık 800 TL civarı bir ücret ödemektedir. Bununla birlikte icraya konulan şeyde henüz uyuşmazlık söz konusudur. Evvela tüketici hakem heyetine başvurulmalı; oradan karar alınmalı ve o karar icraya konulmalıdır. Eğer hakem heyetinde alınan karar icraya konulursa buna kimsenin bir şey demeye hakkı yoktur. Ancak henüz uyuşmazlık çözülmemişken; halkın bilgisizlik ya da umursamazlığından yararlanmak suretiyle ona bu ek külfetleri yüklemek hukuku suistimal ederek kötü niyetli kullanmak demektir. Bu yola başvuranlarında hukukçu olduğunu düşündüğümüzde işin vahameti daha da artmaktadır. Avukatları bu konularda etik davranmaya davet ediyoruz. Bülent Çebin/Enerji Tüketicileri Derneği Genel Başkanı
Kaynak: Editör:
Etiketler: Elektrik, Abonelerine, icra, Tuzağı,
Yorumlar
Haber Yazılımı