Kaya Gazı Aspirin Değildir
Haber
29 Nisan 2014 - Salı 17:02 Bu haber 1898 kez okundu
 
Kaya Gazı Aspirin Değildir
- Haberi
Kaya Gazı Aspirin Değildir

Uluslararası Enerji Ajansı Baş ekonomisti Fatih Birol, "Dünya enerji sinemasındaki aktörlerin rolleri değişiyor. Eğer bu değişen rolleri zamanında gözlemleyemezsek kaybeden taraf olabiliriz" dedi. Türkiye'nin bir enerji adası olmadığını ifade eden Birol, şunları kaydetti: "Her ülke dünyadaki gelişmelerden etkileniyor. Öncelikle şu andaki dünya enerji sektöründe önemli bir değişme var. Dünya enerji sektörünü bir sinema, Yeşilçam filmine benzetirsek o filmde belli aktörler var. Artık bazı aktörlerin rolleri değişmeye başladı. Amerika artık rol değiştirdi. 'Ben artık önemli bir enerji ihracatçısıyım' rolüne girişti. Bazı ülkelerin özellikle Ortadoğu ülkelerinin bu sinemadaki rolü şuydu; bunlar önemli enerji ihracatçısı. Ortadoğu ülkelerinin enerji talepleri o kadar hızlı büyüyor ki artık Ortadoğu ülkeleri dünya enerji dengelerini önemli bir şekilde etkilemeye başladı. Dünya petrol talebi büyüyen ülkeler Çin ve Ortadoğu ülkeleridir." Birol, dünya enerji ticaretinde yepyeni yönlerin oluşmaya başladığını anlatarak, "Çok yakın zamana kadar Kanadalıların hayatı son derece rahattı. Petrol ve doğal gazı üretiyorlar ve Amerika'ya satıyorlardı. Ama Amerika artık Kanada petrol ve doğal gazına ihtiyacı yok. Kanada'dan Asya, Japonya, Çin ve Doğu Asya ülkelerine doğru yepyeni bir ticaret aksı doğuyor" şeklinde konuştu. Birleşik Arap Emirlikleri'nin Amerika'dan gaz ithal etmek için talepte bulunduğunu ve bunun birkaç yıl önce kimsenin düşünemeyeceğini anlatan Birol, "Dünya enerji sinemasındaki aktörlerin rolleri değişiyor. Eğer bu değişen rolleri zamanında gözlemleyemezsek kaybeden taraf olabiliriz" dedi. "Petrol, doğal gaz, kömür fiyatları gerçek değerlerinin son derece altında" Birol, karbondioksit emisyonlarınlarının hızlı bir şekilde artmaya devam ettiğini vurgulayarak, "Enerji sektörü karbondioksit emisyonlarının 3'te 2'sinden sorumlu olduğu için bu da enerji sektörü için kötü haber. Birçok ülkede fosil yakıtlar dediğimiz petrol, doğal gaz, kömür fiyatları gerçek değerlerinin son derece altında. Bunun da sonucunda yenilenebilir enerji fosil yakıtlarla mücadele etmekte zaten zorlanıyor bir de fiyatlarını düşürürseniz hayat yenilenebilir enerji için çok zor olacak" diye konuştu. Dünya nüfusunun yüzde 20'sinin elektriğinin olmadığına dikkati çeken Birol, ekonomik sorunun yanında ahlaki bir sorun da olduğunu söyledi. Birol, petrol fiyatlarında tarihi bir dönem yaşadıklarını ve petrol fiyatlarının ilk defa ortalama 100 dolar civarında seyrettiğini aktaran Birol, "Bizim ülkemizde dahil olmak üzere enerji ithalat patronlarını negatif bir şekilde etkiliyor. Onun için hiçbir ülke izole, ada bir ülke değil" dedi. "Ortadoğu bugün ve yarın dünya petrol pazarının kalbi olmaya devam edecek" Birol, fosil yakıtların karbondioksit emisyonunun en önemli mümessili olduğunu belirterek, "Petrol, gaz, kömür dünya enerjisindeki ivmesindeki payı yüzde 82, 25 yıldan bu yana hükümetler bunu düşürmeye çalışıyor. Bütün bu 25 senelik çabaların neticesinde fosil yakıt payı yine yüzde 82'dir. Bunun nedeni şu, ekonomik faktörler son derece inatçıdır. Fakat ekonomik faktörler eninde sonunda galip olur. Eğer hükümetler fosil yakıtların düşmesine neden olacak ekonomik tedbirleri beraberinde getirmezse fosil yakıtlar önümüzdeki birkaç 10 yıl boyunca bizle birlikte olacak. Yenilenebilir enerjinin dünyada büyümesinin ana nedeni hükümetlerin yenilenebilir enerjiye önem vermeleridir. Yenilenebilir enerjiye önemli sübvansiyonlar verilmeli. Dünyada 100 milyar dolara yaklaşan enerji sübvansiyonu var. Birçok ülke şu anda yenilenebilir enerji sübvansiyonunu azaltma yoluna gidiyor." Birol, yenilenebilir enerji kapasite artımında ilk defa yavaşlamaya başladığını ifade ederek, Amerika'nın kaya gazı üretiminin Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Irak'ın toplam gaz üretimine eşit olduğunu kaydetti. Amerika'nın 2015 yılında Suudi Arabistan'ı geçerek dünyanın en büyük petrol üreticisi olacağını anlatan Birol, Amerika'nın petrolde bağımsızlığa kavuşmak için büyük adımlar attığını ama bunun tek nedenin kaya petrolündeki büyüme olmadığının anlaşılması gerektiğini söyledi. Birol, şunları kaydetti: "Amerikan petrolündeki büyüme Amerika için iyi haber, üretilen petrolün tamamı Amerika'da kullanılacak. Asya'daki ve diğer ülkedeki talep Ortadoğu'dan karşılanacak. Kaya petrolündeki çok olumlu gelişmelere rağmen Ortadoğu bugün ve yarın dünya petrol pazarının kalbi olmaya devam edecek. Kaya gazı Amerika piyasasına gelene kadar her yıl karbondioksit emisyonu artıyordu. Kaya gazı gelince yıllar sona ilk defa karbondioksit emisyonunda düşüş oldu. Kömür ucuz hale gelince Amerika'da karbondioksit emisyonunun arttığını gördük. Yani kaya gazı her derde deva değil. Eğer gaz fiyatı düşük olmazsa insanlar Amerika'da olduğu gibi tekrardan kömüre dönüş yapabilirler." Paris’te gelecek yıl önemli bir toplantı yapılacağına işaret eden Birol, şunları kaydetti: "Dünya liderleri iklim değişikliğine çözüm bulmak için bir gelecek. Bu toplantıda, daha temiz enerji teknolojilerine teşvik verilmesi görüşülecek. Ben bu toplantı hakkında ümitsiz değilim. Çünkü, artık dünyadaki her ülke ilkim değişikliğinin önemli bir sorun olduğunu anladı. Ayrıca, ABD’nin karbon emisyon oranı 20 yılda hiç olmadığı kadar düşük. Dolayısıyla Kopenhag’a göre ABD’nin eli daha güçlü. Çin’in de karbondioksit emisyonları büyümesinde düşüş görüyoruz. Çin, dünyaya olumlu katkı yapan bir ülke görüntüsü vermek için çalışıyor. Çin ve Amerika arasında bu konuda karşılıklı çalışmalar var. Son olarak AB’nin karbon emisyonlarını düşürme çalışmalarını biraraya getirdiğimizde, Paris’te gelecek yıl önemli bir başarı elde etme şansımız var. Eğer belli bir karar alınırsa, yenilenebilir enerjiye gün doğar. Bundan sonra da pek çok şey değişebilir." "Artık herkes enerji maliyetleri düşük diye ABD’ye gidiyor" Fatih Birol, ülkeler ve bölgeler arasındaki gaz fiyatlarında ciddi farklılıklar doğmaya başladığına dikkati çekerek, bundan 10 yıl önce dünyanın çeşitli bölgelerinde gaz fiyatlarının birbirine neredeyse eşit olduğunu ancak kaya gazından sonra muazzam farklılıkların ortaya çıktığını anlattı. Şu anda Avrupa’da gaz fiyatlarının ABD’den 3 kat, Japonya’da ise ABD'den 5 kat pahalı olduğunu vurgulayan Birol, bunun özellikle Türkiye gibi imalat sektöründe önemli rol oynamaya başlamak isteyen ülkeler için önemine işaret etti. Birol, bunun kötü bir haber olduğunun ancak şu andaki mevcut durumun biraz düzelebileceğini belirterek, gelecek 20 yıl içinde AB ile ABD ve Asya ile ABD arasındaki ciddi fiyat farklılıklarının devam edeceğini söyledi. Elektrik fiyatlarında da büyük farklılıklar olacağına işaret eden Birol, "Avrupa’daki pek çok ülkenin, elektriği ucuza üreten çalışmakta olan nükleer santrallere güle güle demesi ve attıkları diğer adımlar neticesinde Avrupa’da yüksek elektrik fiyatları göreceğiz" dedi. Birol, Avrupa’daki gaz ve elektrik fiyatlarının yüksek olmasıyla buradaki ağır, enerji yoğun yani enerji maliyetleri toplam maliyetler içerisinde yüksek olan sanayilerin ABD, Orta Doğu ve Çin ile rekabet etme şansının çok düşeceğini dile getirdi. Bu şartlar altında "kim kazanacak, kim kaybedecek" diye baktıklarını ifade eden Birol, "Kazananlar arasında ABD, Çin ve gelişmekte olan diğer ülkeler bulunurken, kaybedenler arasında Avrupa ve Japonya olacak. Onun da nedeni, bu ülkelerin petrokimya çimento, demirçelik, kağıt vs. sektörlerinin ihracat pazarlarında maliyetler yükseldiği için düşüş olacak. Almanya’daki pek çok sanayi tesisi, çok büyük bir tesisini Almanya’da inşa etmekten vazgeçti, ABD’de inşa edecek. Çünkü orada enerji maliyetleri daha düşük. Bir zamanlar pek çok şirket emek maliyetleri düşük olduğu için Çin ve Hindistan’a gidiyordu şimdi herkes enerji maliyetleri düşük olduğu için ABD’ye gidiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Editör:
Etiketler: Kaya, Gazı, Aspirin, Değildir,
Yorumlar
Haber Yazılımı