Bakan Varank: Yenilenebilir Enerji Yatırımları İçin 7 Binden Fazla Teşvik Belgesi Verdik
Haber
09 Ağustos 2021 - Pazartesi 12:25 Bu haber 27136 kez okundu
 
Bakan Varank: Yenilenebilir Enerji Yatırımları İçin 7 Binden Fazla Teşvik Belgesi Verdik
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: “2012 yılından bu yana yenilenebilir enerji yatırımları için 7.000’in üzerinde teşvik belgesi verdik.
YENİLENEBİLİR Haberi
Bakan Varank: Yenilenebilir Enerji Yatırımları İçin 7 Binden Fazla Teşvik Belgesi Verdik

TÜBA tarafından düzenlenen TUBA World Conference on Energy Science and Technology (TUBA WCEST-2021), Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in konuşmalarıyla başladı. Konferans, 12 Ağustos’a kadar devam edecek.

Sürdürülebilir enerji sistemlerindeki kritik zorlukları ele almak için enerji alanındaki bilim insanı uzmanlarının bir araya getirilmesinin önemi üzerinde durarak sözlerine başlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Konferans’ın enerji sektörünün yakaladığı ivmeyi daha da güçlendirmek için faydalı olmasını diledi.

Varank, güçlü ve sürdürülebilir büyümeye giden yolun, kullanılan girdilerin ne kadar verimli ve rekabetçi bir şekilde birleştirildiğiyle doğrudan ilgili olduğunu söyledi ve “Bu anlamda enerji kritik bir bileşen olarak karşımıza çıkıyor. Büyümek için üretime, üretim için enerjiye ihtiyacımız var. Ve endüstri geliştikçe enerji ihtiyacı da artıyor. Yenilenebilir enerji, özellikle gelişmekte olan ülkeler için dışa bağımlılığı azaltmak ve sanayileşmeyi hızlandırmak için önemli bir alternatif. Bildiğiniz gibi yenilenebilir enerjinin düşük maliyeti ve çevresel avantajları sürdürülebilirlik açısından çok önemli. Trendlere baktığımızda enerji sektöründe yapısal bir dönüşüm görüyoruz. Çalışmalar 2050 yılında dünyada üretilen enerjinin 85'inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacağını gösteriyor. Rüzgar ve güneşin bu noktada en büyük paya sahip olması bekleniyor. Bu eğilime paralel olarak, önümüzdeki on yılda kamu ve özel sektör tarafından taahhüt edilen bir trilyon dolarlık rüzgar ve güneş yatırımı bulunuyor. Bu rakamlar sektörün önemini ve sektörün değişime uyum sağlama ihtiyacını gösteriyor. Bu noktadan hareketle Türkiye’de yenilenebilir enerjiden maksimum düzeyde yararlanıp, dışa bağımlı petrol ve gaza bağımlı olmanın dezavantajını avantaja çevirmek istiyoruz.” dedi.

“Uluslararası Üstün Başarılı Araştırmacılar Programımızın ilk çağrısında, 21 farklı ülkeden hepsi kendi alanlarında öncü 127 bilim insanı ekosistemimize katılarak araştırmalarını Türkiye'ye taşıdı.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yerli sanayinin gelişmesinde aktif ol oynadığı bilgisini veren Bakan Mustafa Varank “2012 yılından bu yana yenilenebilir enerji yatırımları için 7.000’in üzerinde teşvik belgesi verdik. Bu sertifikalar sayesinde birçok değerli proje başlatıldı; 2020’de  Ankara'da açılan entegre güneş paneli üretim tesisi de bunlardan biri. Güneş paneli üretimi dört aşamadan oluşuyor ve bu dört aşamayı  aynı çatı altında gerçekleştiren dünyada başka bir entegre tesis yok. Sektöre verdiğimiz bir diğer destek de Güneş Enerjisi Bölgelerinin kurulmasıdır. Bakanlık olarak bu bölgelerde dünya standartlarında altyapı sağlıyor ve teşviklerle yatırımcılara yer ayırıyoruz. Yakın bir gelecekte tam olarak faaliyete geçtiğinde o bölgelerde 6.000 MW güneş enerjisi kapasitesine ulaşacağız. Enerji teknolojilerinde Ar-Ge ve inovasyon yatırımları sektörün gelişimi için önemli. TÜBİTAK, Türkiye'de bu tür Ar-Ge faaliyetlerinin öncü kuruluşu; hem yüksek teknoloji alanlarını hem de Avrupa Yeşil Anlaşması önceliklerini ele alan platformları ve projeleri desteklemek için gerekli programları uyguluyor. TÜBİTAK tarafından desteklenen Yüksek Teknoloji Platformlarından biri de Türkiye Fotovoltaik Teknolojileri; yeni nesil güneş enerjisi teknolojileri de dahil olmak üzere yüksek verimliliğe ve maliyet etkinliğine sahip fotovoltaik teknolojiler geliştiriyor. MAM Enerji Enstitüsü, temiz ve yenilenebilir enerji teknolojileri alanında araştırma projeleri yürütüyor. Enstitü, biyokütle gazlaştırmasından hidrojen üretimi için bir pilot tesise sahip. Ayrıca rüzgar ve hidrolik enerji odaklı Ar-Ge projeleri yürütüyor. Rüzgar santralleri için bir izleme ve tahmin sistemini başarıyla geliştirildi. Bu sistem ile elektrik üretimini izleyebiliyor, rüzgar hızları ve türbin çıktıları hakkında güvenilir tahminler yapabiliyoruz.” dedi.

Ar-Ge temelli iyileştirmelerin dünyanın dört bir yanından önde gelen araştırmacıları çekmeye başladığı hakkında bilgi veren Varank, Uluslararası Üstün Başarılı Araştırmacılar Programı çağrısıyla 21 farklı ülkeden hepsi kendi alanlarında öncü 127 bilim insanının araştırmalarını Türkiye'ye taşıdığını, sürdürülebilir çevre ve dijital dönüşüm konusunda çığır açan projelerini hayata geçirdiklerini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker “İhtiyaçlar ve mevcut kaynaklar arasındaki uçurum, enerji arzının yönetiminde yaşanan önemli sorunlar aynı zamandan sert bir rekabete de sebep oluyor.”
Prof. Şeker konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Türkiye Ulusal Bilimler Akademisi olarak disiplinler arası bir yaklaşımla sürdürdüğümüz araştırmalarımız, gerçekleştirdiğimiz bilimsel toplantılar ve hazırladığımız raporları kurduğumuz çalışma gruplarıyla yürütüyoruz. Uluslararası konferansımızı düzenleyen, planlayan TÜBA Enerji Çalışma Grubu da diğer tematik çalışma gruplarımızda olduğu gibi deneyimli bilim insanlarından oluşuyor ve toplumun ihtiyaçları ve teknolojideki yenilikler doğrultusunda bilime dayalı faaliyetlerini sürdürüyorlar.”

Yüksek nüfusa paralel olarak artan tüketim, hızla artan sanayi üretimi ve teknolojik gelişmeler vb., ülkelerin ve toplumların enerjiye olan bağımlılığını artırdığının artık açıkça görülebilir bir gerçek olduğunu ifade eden Prof. Şeker “İhtiyaçlar ve mevcut kaynaklar arasındaki uçurum, enerji arzının yönetiminde yaşanan önemli sorunlar aynı zamandan sert bir rekabete de sebep oluyor. Bahsi geçen ihtiyaç, enerji güvenliği kavramı ve alternatif enerji kaynaklarının sürdürülebilirliği üzerine çalışmaları da beraberinde getiriyor. Enerjinin insanlık tarihi boyunca hep ön planda olduğunu ve modern zamanları şekillendirdiğini artık biliyoruz.. Bilimde enerji ile ilişkisi olmayan hiçbir alan veya bilim dalı yok. Enerji, insanoğlunun ortak değeri. Artan çevresel riskler nedeniyle temiz enerji dönüşüm programları geçtiğimiz yüzyılın sonlarında başlatıldı ve küresel ölçekte yaygınlaştırıldı. Sürdürülebilir bir çevre ve dünya refahı için enerji üretim yöntemleri çok önemli. Dolayısıyla gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde fosil yakıt kullanımı giderek azaldı.” dedi.

“Ülkemizin alternatif enerji kaynakları arayışındaki kararlılığının en önemli göstergesi güneş enerjisi santralleri, rüzgâr santralleri, hibrit yapılar ve nükleer enerjiye yönelik yeni yatırım ve teşviklerdir.”
Prof. Şeker ayrıca bilim insanlarının özellikle her yıl G-20 liderleri zirvesine Bilim-20 deklarasyonları aracılığıyla yaptığı ısrarlı uyarılar sonucunda toplumların karbonsuz bir geleceğe doğru emin adımlar attığı bilgisini de verdi. Diğer yandan Türkiye için enerjinin en büyük ithalat kalemlerinden biri olduğunu ve yerli kaynaklarla enerji üretimi cari açığın azaltılması ve vatandaşların refahının artırılması açısından hayati önem taşıdığını da ifade eden Prof. Şeker “Alternatif enerji kaynakları oluşturmak sadece sürdürülebilir enerji sağlamakla kalmaz, aynı zamanda enerji maliyetlerini düşürür ve enerji arz güvenliğini sağlar. Bu politikalar, ülke ekonomisinin büyümesine ve istihdamına katkı sağlayacak, üretim sektöründe ülkemizi dünya pazarlarında daha rekabetçi bir konuma getirecek bir kalkınma stratejisi olarak değerlendirilmelidir. Türkiye'nin Karadeniz açıklarında doğalgaz arama ve üretim faaliyetlerinin devam etmesi hepimizi gururlandırıyor. Şimdiye kadar bulunan 540 milyar metreküp doğalgaz rezervinin yeni keşiflerle artmasını diliyoruz. Ülkemizin alternatif enerji kaynakları arayışındaki kararlılığının en önemli göstergesi güneş enerjisi santralleri, rüzgâr santralleri, hibrit yapılar ve nükleer enerjiye yönelik yeni yatırım ve teşvikler. Ayrıca Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde sondaj yapan Oruç Reis, Fatih, Yavuz ve Kanuni gemileri de devletin yerli enerji üretimi için her fırsatı ve potansiyeli kullandığının göstergesidir.” dedi.

Karbonsuz tüketimin artırılması da dahil olmak üzere faydalı ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının üretiminin Türkiye’nin refahı, bölge barışı ve uluslararası ilişkiler için hayati bir araç olduğunun altını çizen Şeker, Türkiye gerçekleştirdiği, devam eden ve planladığı tüm çalışmalarının dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltacağını ve enerji güvenliğini sağlayacağını söyledi ve konferansın aynı zamanda enerji altındaki birçok konuyu bilimsel olarak ele alacağını vurguladı. Prof. Şeker, TÜBA Enerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer’e, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Prof. Dr. Mustafa Varank’a teşekkür ederek, TÜBA’nın Türkiye'nin stratejik alanları ve uluslararası kalkınma konularında bilimsel çalışmalara devam edeceğini belirtti.

 

Uluslararası Konferans, program boyunca  dünyanın dört bir yanından bilim insanları katılımıyla sürüyor.
TUBA WCEST-2021 Online Konferansının ilk paneli” Energy, Environment & Economy Paneli” Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) Prof. Dr. İlgi Karapınar moderatörlüğünde; DEÜ’den Prof. Dr. Azize Ayol, ISRS at University College London’dan Chris Cook, ABD University of California’dan Prof. Dr. Mihri Özkan, National University of Singapore’dan Prof. Dr. Seeram Ramakrishna, Arizona State University’den Prof. Dr. Olcay Ünver, PCM Products’tan Zafer Üre’nin konuşmalarıyla başladı.

“Energy & Education” başlıklı günün ikinci panelinin moderatörlüğünü ise İzmir Yüksek Teknolojiden Dr. Öğr. Üyesi Hatice Eser Ökten yaptı. Panelde; Kanada University of Waterloo’da Prof. Dr. Feridun Hamdullahpur, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden (YTÜ) Prof. Dr. Bestami Özkaya ve Doç. Dr. Celile Eren Ökten, Kanada Ontario Tech University’den Prof. Dr. Marc A. Rosen ve Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Yıldız ve YTÜ'den Prof. Dr. İbrahim Dinçer tartıştı.

Akademik Programın ikinci günü açılış oturumunda TÜBA Asli Üyesi ve Enerji Çalışma Grubu Yürütücüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Ontario Tech University Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer açılış oturumunun başkanlık görevini üstlenecek. Oturumda Avusturya’dan Dünya Bioenerji Derneği Başkanı (World Bioenergy Association -WBA) Christian Rakos Transforming Bioenergy Use in the Developing World – A Key Target for Sustainable Development and Net Zero Carbon Emissions” hakkında konuşacak, University of Waterloo’dan Prof. Dr. Feridun Hamdullahpur “An Overview of the Role of Universities on Energy and Sustainability” üzerine sunumunu yapacak.

Gün boyunca eşzamanlı 3 olmak üzere, toplamda 9 oturum düzenlenecek.

Kaynak: Editör:
Etiketler: tüba, mustafa varank, enerji, elektrik, yenilenebilir
Yorumlar
Haber Yazılımı